Bu Blogda Ara

Sayfalar

27 Şubat 2010

Camda Sakız Ak(m)ıyor

Zamanın durmadığını ve baş döndürücü bir hızla geçtiğini sanırım yüzlerce sefer yazmıştım ... Ama zamanı nasıl yakalıyabiliceğinizden fazlama bahsetmemiş olabilirim.
Zaten siz ne isterseniz yapın, yakalıyamazsınız. Çünkü zaman hiç durmaz. Yeni ay, yeni umut, yeni heyecan derler, ama bugüne kadar aylar hatta yıllar geçti, bir çoğunuz hala aynı yerde sayıyorsunuz eminim.
Yılbaşındaki listelerini kontrol eden var mıdır bilmiyorum, yapıcağınızı yazdığınız şeylerin hemen geçen iki aylık sürede ne kadarını yapabildiniz?
[Ben son iki haftası daha yoğun olmak üzere şişmanladım, hem de bayağı. Oysa yavaş yavaş kilo vericektim, hani nerde benim sporculuğum?]
Bu yılki Sevgililer Günü tam bir kabustu benim için, çünkü o günü de demiştim kutluyacak bir kişi olmayınca hiç tadı çıkmıyor :-((

Bahar çok yaklaştı, hani nerdeyse kırlar ağaçlar çiçek açıcak, ama daha sırada herkesin malumu Mart var, ve Mart Karı da tepemizin damına öyle bir yağar ki, -tabi yağarsa- bianda bu kadar hazırlık çöpe gider ... Ben her zaman derim, Zadik gelmeden Bahar gelmez! Ki şurda beş hafta kaldı (4 Nisan 2010 Pazar)

Bir süredir gün güneşlik ve insanları neş'eye boğan hava son iki gündür bilinmezliğe dolu dolu bakan gözlerimizle birlikte geceleri gama daldırıp çıkartarak gökyüzü giremese dahi şemsiyelerimizi sakladığımız yerden çıkartmayı büyük bir zafer edasıyla yağmurun da yardımıyla muvaffak oldu :-)

İşte benim için sıradan bir hafta sonu daha başlıyor, ama ne başlıyor, yoksa ayakıyor mu bilinmiyor bendeniz nazarında ...
Sakız nerde derseniz, ambalagesinde, ağzımda diş kalmadığı cihetle artıkım çiğniyemiyorum ...
Ama siz eğer benim yıllardır yaptığım hatayı yapmıyorsanız gönül rahatlığıyla çiğneyin benim için de.

İşte bu da meşhur türkümüzün güftesi:

ÇAMDAN SAKIZ AKIYOR
Çamdan sakız akıyor çamdan sakız akıyor
Kız nişanlın bakıyor Oy zalim nenni nenni
Eski de nişanlın gelmiş eski de nişanlın gelmiş
Burca burca kokuyor Oy zalim nenni nenni

O yana dönder sar beni

Bu yana dönder sar beni
Sol yanımda yaram var
Sağ yana dönder beni

Dama bulgur sererler dama da bulgur sererler

Çıkma boyun görerler Oy zalim nenni nenni
Saçın ibrişim teli saçın ibrişim teli
Hançere bağ örerler Oy zalim nenni nenni

O yana dönder sar beni

Bu yana dönder sar beni
Sol yanımda yaram var
Sağ yana dönder beni
Armut dalda beşili tanyelleri ışılır
Annesin yorgan vermemiş kar memeler üşümüş
Ah çinçini çinçini öpem ağzın içini
Öperkene sırnaşım bağışlayın suçumu

21 Şubat 2010

Türkiye Kupası'nı Gören Son Fenerbahçeliler

İşte sonunda oldu, bir Türkiye Kupası gördük sonunda:

Salon : Yüreğir
Hakemler : Recep Ankaralı, Serdar Ünal, Semih Vural

FENERBAHÇE
4. Roko Leni Ukiç (11-5-2), 6. Mirsad Türkcan (2-5-1), 7. Ömer Onan (4-0-1), 9. Semih Erden (7-4-0), 10. Gordan Giricek (9-2-0), 12. Damir Mrsiç (0-0-0), 14. Lynn Terence Greer (11-0-2), 21. Oğuz Savaş (6-4-2), 22. Terence Anthony Kinsey (11-3-1), 55. Emir Preldziç (11-4-2).

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE
5. Asım Pars (9-5-0), 6. Nedim Yücel (2-6-0), 9. Altan Erol (3-1-2), 12. İnanç Koç (14-12-3), 15. Onur Aydın (2-2-0), 20. James Edward Baron (18-0-0), 23. Dominic Daron James (18-0-6), 40. Goran Nikoliç (2-3-0).

DEVRELER
23-20 + 17-22 + 16-13 + 16-13 = 72 - 68

(Sayı - Rebound - Asist)
Kadrolarda sadece forma giymiş oyuncuların adları yazılmıştır, yedekler yoktur.


Herkes yıllardır Büyük Fenerbahçemizle alay ediyor-lardı:
"Hani Türkiye Kupanız nerde?"

Genel şartlarda Türkiye Kupası maceralarımızın çoğunlukla hüsranla sonuçlandığı doğruysa dahi bu yıl sonunda şeytanın bacaklarını ikişer yerinden kırmayı başardık.
Çeyrek Finalde Telekom'un telefon hatlarını kestik, yetmedi Yarı Finalde de büyük belalımız Efes Pilsen'i bir dikişte içerek bileklerimizin hakkıyla mağlup edip onların çok derin uykulerde oldukları kupa hayallerinden uyandırdıktan sorna almamak ayıp olurdu :-))

Bu sezonki Teknosa Türkiye Kupamız da tüm Fenerbahçe düşmanlarına kapak olsun!
Darısı Futebolun başına inşallah :-))