Bu Blogda Ara

Sayfalar

10 Aralık 2016

Atatürk Havalimanı Uçak Günlüğü Vol. 1 - 10 Aralık 2016

Uzun zamandır İnstegram'da çeşitli kişilerin çektiği uçak resimlerine bakıyorum. Bugün benim de canım uçak resmi çekmek istedi, ben de soluğu Atatürk Havalimanı'nın kapuya göre arka tarafında kalan hemen karşı kıyısında olan pist başında bulunan Fly İnn Alışveriş Merkezi'nin balkonunda aldım.
Hemen belirteyim ki bu yazıdaki resimler Ayfon'la çektiğim için pek net olamayabilir, okuyucularım kusuruma bakmasınlar.


İlk olarak ulusal havayolumuz olan bayrağımızı taşıcı Türk Hava Yolları'nın bir uçağıyla başlıyoruz, arkasından da dünyanın bir numaralı havayolu olan Emirates Havayolları'nın uçağı kalkacak, pist başında hareket komutunu bekliyor.


Bir önceki resimde bizim uçağın arkasında hareket komutunu bekleyen Emirates havalanmak üzereyken. Hemen belirteyim Emirates Dubai'ye gidiyor.


Bizim havalimanının inen kalkan uçakları asla bitmez, çeşitli çeşitli havayollarının uçakları her gün aksatmadan iner kalkarlar. Gelen bütün yolculara "Hoş Geldiniz", gidenlere de "Güle Güle" demek âdetimizdir.


Bu ve bir üstteki resimdeki uçak Özbekistan Havayolları'na ait. Olasılıkla Taşkent'e gitmek üzere havalanmaya giderken.


Bu da artık Atatürk Havalimanı'nı kullanan Ets Turizm'e ait eski adı Atlas Jet olan ama günümüzde Atlas Globâl olarak uçmaya devam eden bir uçak. Kim bilir nereye gidiyor?


Bu da formada yazdığı şekli Aegean Havayolları olan ve dilimize Ege olarak çevirebileceğimiz komşumuz olan Yunanistan'a ait. Olasılıkla Atina'ya gidiyor.


Bu da artık kankamız olan Suudi Arabistan Havayollarının uçağı. Malesef Suudi Arabistan'a bizim vize almamız Şengen'e vize almamızdan daha zor.


Bu da Libya'ya ait formaya göre Afriqiyah dilimize göre Afrika Havayolları'nın uçağı. Olasılıkla Trablus'a gitmek üzere havalanırken.


Bu uçağın formasını hiç ama hiç anlayamadım, okuyucularım arasında nereye ait olduğunu söyleyecek biri var mı acaba?


Son olarak pek Atatürk'e gelmeyen Pegasus'un çok uzaktan çektiğim bir resmi, arka plânda da Atatürk Havalimanı'nın kendisi.

Siz sevgili okuyucularımla ara sıra böyle uçaklarla alakalı paylaşımlarım olacak.
Şimdi size uçakları yazarken kullandığım kendimce geliştirdiğim konular hakkında birkaç bilgi vermek istiyorum:

Kırmızı Kuyruk = Türk Hava Yolları
Ulusal havayolumuz ve dünyanın hemen hemen her yerine ortaklıklarla da olsa erişen bayrağımızın taşıyıcısı havayolumuz. Merkez olarak Atatürk Havalimanı'nı kullanıyor, genel dağıtım buradan.
Türkiye'de ulaşamadığımız tek bir havalimanı kalsa biz dünyaya açılmışız ne fayda?

Lâcivert Kuyruk = Anadolu Jet
Türk Hava Yolları'nın Yavru Markası. Merkez olarak Esenboğa Havalimanı'nı kullanır, İstanbul'da indiği meydan Sabiha Gökçen'dir, dolayısıyla Atatürk Havalimanı'nda bakım için gelmediyse bulma şansınız hemen hemen pek yoktur.
Genel olarak Anadolu Jet iç hatlarda uçar, dış hat sayılan ama aslında bizim toprağımız olan Ercan Havalimanı haricinde. Bir de bazı uçaklarının yaz mevsimi ekstra olarak TK kodlu turistik seferler yapmazsa yurt dışında pek bulamazsınız.

Sarı Kuyruk = Pegasus Hava Yolları
Pegasus merkez olarak Sabiha Gökçen'i kullanır, İzmir Havayolları'ndan kalan günde beş seferlik İzmir uçuşu haricinde Atatürk Havalimanı'nda bulamazsınız. Günümüzde uçak ücretlerini bir dengede tutmayı sağlıyorsa yani fazla pahalı seviyeye erişmiyorsa bu Pegasus sayesindedir.
Türkiye'nin ikinci ulusal havayoludur, aynı zamanda yurt dışına da sefer yapmaktadır.
Tek kötü tarafı uçak içi ikramları ücretli olmasıdır, yani bilet alırken koltuk seçimi veya yemek sipariş ederken ilâve ücretler sayesinde Kırmızı Kuyruk fiyatına denk de gelebilir.

Yeri geldikçe ve yeni adlar bulunca bu listeyi güncelleyecek ben.

01 Aralık 2016

Dolmuş Zammı

İett uzun zaman önce zammını yaptı biliyorsunuz, taksiler de zamlandı, ama dolmuşa zam yeni tecelli etti. Bugünden itibaren (1 Aralık 2016) bazı dolmuş hatlarında ücretler aşağıdaki gibidir:

Yeşilköy - Taksim : 5.50
Kadıköy - Taksim : 6.50
Bostancı - Taksim : 8.00
Bostancı - Kadıköy : 3.25

Tüm dolmuş esnafına hayırlı işler sağlıklı günler diler ben.

29 Ekim 2016

Andımız

Türküm, doğruyum, çalışkanım.
Yasam küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm yükselmek, ileri gitmektir.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.


Ey bugünümüzü sağlayan Ulu Atatürk!
Açtığın yolda, kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime and içerim.
Ne Mutlu Türk'üm Diyene!

Türkiye Cümhûriyeti Doksanüç Yaşında

Bugün Cümhûriyet Bayramı.
Bundan doksanüç yıl önce Ulu Önderimiz ve bugünümüzün mimarı Mustafa Kemâl Atatürk'ün önderliğinde ülkemizin içinde bulunduğu yokluklarla ve zorluklarla kuruldu.


Türkiye Cumhuriyeti'nin işbu en büyük bayramımız hepimize kutlu ve mutlu olsun. Darısı dokuzyüzotuzuncu yaşımıza inşallah.
Şunu da unutmayın, biz bugünü Cumhuriyet'e borçluyuz.

17 Ekim 2016

Happy Birthday To Me!

Bugün benim doğduğum gün.
Az buz değil, kırkımdan gün almaya başladı ben.
Yani otuzdokuz yıl önce doğmamış olsaydım şimdi ahanda bu yazdıklarımı okuyamayacaktınız demektir.
Birthday'imi de olmak istediğim kişiyle ve olmak istediğim yerde kutluyor ben bu yıl.


İşte bu gördüğünüz de benim pastam oluyor.
Evet yanılmadınız, pasta değil aşure bu.
Çünkü pasta alabilmeye zamanımız yetmedi, bir de baktık ki pastahane bölümü kapanıvermiş.
Divan'daki görevliler sağ olsunlar, o hengâmede bile bize iki bardak aşureyi çakma pasta olarak hazırladılar. Kendilerine ne kadar teşekkür etsem azdır aslında.
Ne de olsa Fenerbahçelinin hâlinden ancak bir Fenerbahçeli anlar.

12 Ekim 2016

Stresi Mélisa Çayıyla Yok Edin

Her zaman her yerde mutlaka bir araştırma bulunur. Bunlardan bir tanesi ise melisa çayının stresi ve siniri giderdiğiyle alakalı.


Araştırmanın altına imza atan uzmanlar "Bir bardak suyla kaynatılan beş altı gram melisa çayı stresi yok edip vücudu dinlendiriyor" dediler.


Melisa bitkisi Marmara Ege ve Akdeniz'de yetiştirilir.
Ballıbabagiller ailesinden beyaz çiçekli otsu bir bitkidir. Boyu 30 ilâ 80 santimetre arasında değişir, limon kokuludur.
Yaprakları ince ve yumuşak tüylüdür. Yapraklarında tanen reçine ve uçucu bir yağ vardır.


Yapraklar bitki çiçek açmadan toplanır.
Eylül ve Kasım'da tekrardan toplananların kaliteleri düşük olur mevsimsel ve iklimsel nedenlerden.
Yapraklar ezilmeden toplanmalı, ezilince sararan ve kararan yapraklar ayıklanmalıdır.
Havadar ve gölge yerlerde ince bir şekilde serilerek çabukça kurutulmalıdır.
Suni olarak 35 derecede kurutulabilir ama tavsiye edilmez.
Kurumuş yapraklar ışıktan sakınılmalı ve bir yıl içinde tüketilmelidir.

Öfkeliyken Spor Yapmak Tehlikeli

Her bir araştırma başka şeyler öğretiyor bize. Bir tanesi de sinirliyken yapılan sporun kâlp krizine yol açma riskini norminâlden iki kat fazlalaştırdığı.

Kanada'da bulunan Mc Master Üniversitesi'ndeki araştırmayı yapan uzmanlar "Kişi öfkelendiğinde kan basıncı artıyor. Bu sırada spor yapmaya kalkarsa kâlp çok fazla yorulur" dediler.

Demek ki spor yapmak için önce sakinleşmeyi bekleyecekmişiz.

29 Eylül 2016

Lüksün Zirvesi

Artık parayı bastıran ve kendisine her gün bir dolar daha kazandıran elemanları olan ustalar çok değil bir yıl sonra Amerika'da bulunan Crystal (Kristâl) Havayollarının en lüks uçaklarıyla seyahât edebilecekler.
Çünkü Kristâl Havayolları önümüzdeki yıl dünyanın en lüks yolcu uçaklarını sefere koyacakmış.


Bu uçakta neler yok neler?
Dış görünüşü sıradan bir Boeing 777-200LR olan ve norminâl şeraitte 300 yolcu kapasiteli uçak içine yerleştirilen ve resimlerini gördüğünüz ekıstıralarla 84 kişi kapasiteye düşecek.
Üstelik bir sürprüz daha var, uçaktaki her yolcunun bir kâhyası olacak-mış.


Ben biraz tarif edeyim, Michelin'den yıldız almış lokanta, süper lüks banyo, güzel bir bar, bir sürü de dev ekran televizyonlar bulunacakmış.


Yolcular da aldıkları uçuş paketlerine göre aynı biletle 14 21 veya 28 gün boyunca bu uçaklara istedikleri kadar binebileceklermiş.


Böyle güzel ve rahat bir uçakta yolculuk yapmayı ve uçarken uyuyup sabah uyanmayı kim istemez?


Gazete açıklamış, 14 günlük pakedin ücreti ise sıkı durun, 150.000 Türk Lirası.


Sizi bilmem ama ben böyle bir banyoyu ilk defa görüyorum.
Uçmak isteyene hayır demem ama bence israfın daniskası, bunlar Birleşik Arap Emirlikleri'nden mi esinlenmişler nedir?

Vizesiz Avrupa Birliği İçin Yedi Şart

Bizim şu elli yıldır üye olmak için neredeyse kapısında yattığımız Avrupa Birliği gerçek anlamda bir âlém. Mart'ta bizim önümüze vizesizlik için yetmişiki adet şart koşmuştu.
Dün aldığımız bir habere göre birliğin istediği şartlardan altmışbeşini yerine getirmişiz, kalmış yedi şart.


İşte kalan şartları:
1. Avrupa Birliği standartlarında biyometrik pasaport
2. Yolsuzlukla mücâdéle
3. Kişisel verilerin korunması
4. Avrupa Birliği Polis Teşkilâtı ile harékât işbirliği anlaşması
5. Suç bağlantılı konularda işbirliği
6. Sığınmacıların geri alınması
7. Térörle mücâdéle yasasında düzenleme.


Bunların ilk altı tanesinde sorunumuz yok, bir gecede bile düzeltebiliriz.
Ama bir zahmet Avrupa Birliği bizim térörle mücâdéle yasamıza karışmasa daha iyi olacak. Ya da yetmişbir şartı yerine getirmişiz, biraz kanaat notumuza baksın.
Okullarda bile bazen kanaat notuyla sınıf geçiliyor yani, biraz el-insaf please.


Darısı işte bu vizeye.

28 Eylül 2016

Selfiye Çek Mutlu Ol

Resim çekmek güzel bir hadise-i şeriftir.
Hele kendi resmini çekebilmek çok daha muhteşemdir.

Amerikalılar durmamışlar bizim gibi, Kaliforniya Üniversitesinde bir araştırma yapmışlar, kendi resmini çekmenin yani kısaca ve yeni tabirle selfiyenin kişiyi mutlu ettiğini çıkartmışlar ortaya.
Araştırmayı yayınlayan uzamanlar "Kişi iddialı selfiye çektiğinde kendi nefsini tatmin edip mutlu oluyor" demişlerdir.

Ne dersiniz?
Demek ki mutlu olabilmek için bol bol kendi resmimizi çekmemiz gerekiyormuş.
Ama resmi çekildikten on saniyecik sonra içimizi bir hüzün kaplamaz mı?
Çünkü resmin kameraya kaydedildiği o sihirli an bir daha yaşanmayacak olduğu için.

Masanızdaki Tehlike

Hepimiz çay kahve gibi içecekleri tüketmeyi çok severiz. Özellikle de işyerlerimizde, sabahları hafif bir kaçamak kahvaltı yaparken içtiğimiz çayın lezzeti eğer çaycımız güzel çay yapıyorsa çok güzeldir.

Lâkin her şey güllük gülistanlık değilmiş işte.
Nasıl yemeklerimizi sofrada fazla bekletmememiz gerektiği gibi içeceklerimizi de fazlama bekletmememiz gerekirmiş.
Çünkü birileri yine durmamış araştırmış, işyerlerinde masada uzun zaman bekletilen fincanlar evdekilere göre yüzde yirmi daha fazla bakteriye maruz kaldıklarını ortaya çıkartmış.

Aynı uzman basın açıklamasında aynen şöyle demiş:
"Uzun süre masanızda bekleyen kahve veya çayı içmeyin. Grip gibi hastalıkların temel nedeni çevreden bu fincanlara bulaşan mikrop ve bakteriler."

Üstelik bir şey daha eklemem lâzım ki bu sıcak içecekler bekletilirlerse soğurlar ve hiçbir faydası kalmaz.
Aynı şeyleri bize büyüklerimiz de söylerlerdi sanki.
Zaten sonbahar geldi, hava iyiden iyiye serinlemeye başladı, geçen yılki gibi değil bu yıl.
Aman canlar, siz siz olun gribe falan yakalanmayın sakın.

22 Haziran 2016

Selfiye Cildi Bozuyor

Dünkü yazılarımı hatırlayacaksınız şimdi. Sizlere selfiyelerden bahsetmiştim, daha doğrusu selfiyelerin En'lerinden.
Bugün ise sizlere İngiliz dermatolokların cep telefonlarıyla sık sık selfiye çekenlerin ciltlerinin erken yaşlandırıp kırıştırdığını öne sürdüklerini anlatacağım.


Efenim geçtiğimiz günlerde bir komferansta konuşan Doktor Simon Zokale cep telefonlarının yaydığı ışığın yarattığı manyetik ve radyasyon etkisinin kırışıklığa yol açtığını ifade etti.
Diğer uzmanlar da "Cildinizi ve yüzünüzü korumak için selfiyeyi fazlama çekilmekten kaçının" ihtarını yaptı.

Kilo Aldırmayan Çikolata

İngiltere şimdilik bitti, sırada Amerika Birleşik Devletleri var.
Çoğumuz çikolata bağımlısıyız, özellikle de bizim gibi kâlpleri kırıklar.
Çikolatayı çok seviyor ve bu sevgimizi çikolataları yiyerek gösteriyoruz ya, işte bu kadar çok çikolata yedikten sonra ister istemez şişkolaşıveriyoruz.
Ama bu haberi okuduktan sonra sanırım içimiz biraz hafifleyecek ve körlerle sağırlar birbirlerini ağırlamamaya başlayacak.


Temple Ünüversütesinde görevli olan uzmanlar elektromanyetik dalgalar kullanarak çikolatalarda mevcut olan yağ hücrelerinin mitoz bölünmesini sağlamayı başardı.
İşbu muvaffakiyet sayesinde yağ oranı 20%'ye inince kâlorisi de ciddi nispette düşen çikolatanın kilo aldırma ihtimâli de azalmış oldu.

21 Haziran 2016

Sıcak Hava Taym

Son birkaç gündür hava inanılmayacak derecede ısındı.
Eskiden Ramezân ayı boyunca havalar yukarıdaki tarafından özellikle serinletilirdi, ama bu yıl o uygulamayı yapmaktan vaz geçmiş gibi bir görüntü ve his var bugün.


Tamam insanlara oruç tutmak farz-ı ayn kılındı ama bu farz kediler köpekler kuşlar ve diğer bilumum adlarını tek tek sayamayacaklarım için geçerli değil.
Onun için hadi her zaman yapmıyorsunuz ama en azından şu sıcak günlerde biraz duyarlı olursanız sevinir ben.
Sadece ben değil, Yukarıdaki de sizden razı olur.

Dünyanın Selfiyesi

Bir önceki yazımda Türkiye Cumhuriyetinin özçekim karakterini anlatmaya çalıştım, bu sefer dünyaya açılıyorum.
Aynı araştırmanın dünya üzerindeki diğer konuları huzurlarınızda:


Birinci sırada 10700 adetle Eiffell Kulesi var tabi, ne de olsa bir zamanların en güzel yeriydi. Selfiyelerin en merkezi yeri olmuş şimdi de.
Çekilen selfiyeler ormantizimi hatırlatıyor bize.


İkinci sırada 9870 adetle Disney World bulunuyor, bizim bir zamanlar çizgi filmlerini zevkle izlediğimiz sevgili Walter Elias (Walt) Disney'in Florida'daki parkı.


Üçüncü sırada da 8860 adetle dünyanın en yüksek binası olan Halife Kulesi (Burj Khalifah) var.
Lâkin hemen yanında bulunan dünyanın en büyük alış veriş merkezi Dubai Mall listede yok.

Türkiye'nin Selfiyesi

Bugün size bambaşka bir mévzuat-ı şeriften bahsedecek ben.
Dışarıda havanın sıcaklığı, Ramezân'ın bilmem kaçıncı günü, bu günlerde konuşulan ortak konular, hepsi şimdilik kapı dışarı, kışkış cinler kışkış.

Bu seferki araştırma konumuz Türkiye Cümhûriyeti hududları dâhilinden.
Teknolojiden sorumlu bir firma geçen yıl boyunca Türkiye'de selfiye konusunda üşenmemiş araştırmış bulup buluşturmuş, sonuçlarını da bizlerle paylaşmış.


1. Selfiye çekenlerin 49%'u erkek, 38%'i kadın.

2. Kalabalık olarak çekilen selfiyelerin 48%'i arkadaşlarla, 26%'sı sevgililerle, 23%'ü de ailelerle çekildi.

3. Sevgililerle paylaşılan selfiyelerin en fazla çekildiği yer 5% ile Marmara, en az çekilen yer ise 1% ile Güneydoğu Anadolu Bölgeleri.

4. Her ne kadar kadınların çektiği selfiyeler erkeklere oranla daha az olsa dâhi erkeklerden oniki misli fazla seksi nitelikte selfiyelerini paylaşmaktan çekinmiyorlar.

5. Erkeklerin 8%'i kadınların da 3%'ü manzaralı selfiye çekiyor.

6. Kadınların 56%'sı erkeklerin 47%'si selfiyelerinde gülümsüyorlar.

Haberde gülümseme kısmının ayrıntıları da var:

Güneydoğu Anadolu Bölgesinde çekilen selfiyelerin 66%'sı güleryüzlü. Arkasından Ege Bölgesi 60% ile ikinci sırada.
Somurtkan selfiyeler ise İç Anadolu Marmara ve Akdeniz Bölgelerinde çekilmiş.

Tabi bir de selfiye için özenmek de var işin içinde, en çok özenenler 65% ile Marmara, en az özenen ise 46% ile Karadeniz Bölgesi olmuş.

19 Mayıs 2016

Ondokuz Mayıs

Bugün 19 Mayıs 2016
Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı.


Affet bizi Atam.
Sana layık evlatlar olamadık.
Senin kurduğun cümhûriyeti adam gibi korumayı başaramadık.
Yine suni yere yaratılan yas ortamı yüzünden bayram kutlamalarının iptâl edilmesine göz yumduk.
Yine buruk bir bayram olacak belki ama sen bizim içimizde her zaman kahramanımızsın.
Bayramımız kutlu mutlu huzurlu olsun.

Gece Gece Kaza

Aslına bakarsanız bayram arefesinde böyle kötü haberler yazmak istemezdi ben.
Ama gelgelelim neredeyse gözümün önünde gördüğüm bir haberi sizinle paylaşmadan olmazdı.


Bu gördüğünüz araba yolun orta kaldırımına bindirmiş ve ters dönmüştü ben oradan geçerken.


Burada da ters dönen aracı müdahale edip çekiciye bindirmeye çalışmaları başladı.


Daha sonra çekicinin vinci arabayı böyle yan yatırır vaziyete getirdi.


Son olarak da hâlkın düze çevirdiği araç çekiciye bindirildi ve götürüldü.


Burada gördükleriniz de sanırım aynı kazaya karışan diğer araçlar.
Çok şükür ölü ve yaralı yok, ama hayat sadece bir anlıktır, rabbim hiç kimseye böyle şeyler nâsip etmesin.


Sayın sürücüler,
Lütfen trafikte araç kullanırken acele etmeyin.
Araç sürerken telefonlarınızı kurcalamayın.
Kırmızı ışıklara riayet edin.
Azıcık geç gidin ama sağlam gidin.
Herkese kazasız belasız günler diler ben.

18 Mayıs 2016

Spor Kanserin Düşmanı

Boşuna dememişler sağlam kafanın sağlam vücutta mevcut olduğunu.
Şimdi bazı bilim adamları da hiç üşenmeden araştırmış taraştırmış, bizim ata sözlerimizi doğrulayacak nitelikte sonuçlar elde etmeye başlamış.
Efenim şimdi bu seferki haberimizin konusu idman yapmanın kanserin onüç çeşidini önlediğini kanıtlayan araştırma.


Araştıran uzmanlar haftada birkaç saat spor ve idman yapmanın ya da efor gerektiren işlerde çalışmanın onüç değişik kanser tipinin vücuda girmesini önlediğini söylemişlerdir.
Ne dersiniz, işbu vaziyet-i umumiye dâhilinde atalarımız doğru söylemiş olmuyorlar mı?
Hazır Ondokuz Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı hayatımıza avdet eylerken gelin biraz spora başlayalım ve sağlam vücudumuzu sağlam kafayla taçlandıralım.
Hiçbir şey yapamasak dâhi günümüzün bir saatini yürüyüşe ayırsak yeterli.

Dünya Kavrulacak

Hayatımız artık kavrulmak ve donmak arasında gidip gelmeye başladı.
Hatırlarsınız 7 Temmuz 2007 günü size küresel ısınmanın zararlarını anlatan bir yazı yazmıştım.
O günü dünya sıcaklık ortalamasının tek bir derece bile yükselmesinin çok ciddi zararları olduğunu da anlatmıştım.


Gelgelelim her zaman karşıt görüşte olduğum Amerika Birleşik Devletlerine ait olan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi Başkanlığının bugünkü açıklaması birkaç gün önce geride bıraktığımız Nisan ayının ta 1880 yılından bu yana yaşanan en sıcak Nisan ayı olduğu hakkındaydı.


Ama durun daha bitmedi.
Aynı araştırmanın altına imza atan uzmanlar içinde bulunduğumuz 2016 yılının son 136 yılın en sıcak yılı olacağını da söylediler.


Ama ben devamını getireyim, eğer sağ kalırsak ve görürsek 2017 yılı da 2016'yı mumlarla aratacağına son derece eminim.


Yanılmayı çok istiyorum ama malesef hakikâti de anlatmak zorunda hissediyorum kendimi.

15 Mayıs 2016

Hafızanın Dostu Rüya

Bugün uykudan söz açıldı. Tabi uykunun içinde rüya görmek de var.
Mutlaka birçoklarınız rüya görüyordur, ama ben nedense göremiyorum, görsem dâhi çokları kâbus sıfatına giriyor.


Şimdi Kanada'da birileri yine boş durmayıp araştırmışlar, rüya görmenin hafızayı güçlendirerek iyi geldiğini ortaya çıkartmışlar.


Görevliler araştırılan şahısları rüya gördükleri anda uyandırmışlar.
Bu kişiler de yeni öğrendikleri bilgileri hatırlamakta güçlük çekmişler.


Demek ki neymiş?
Uyuyunca rüya görmeliymişiz.

Öğle Vakti Uyku Tansiyona Düşman

Eskiden çocukken ve birinci sınıftayken bizi öğle vakitleri zorla bir saat dâhi olsa uyuturlardı.
Zaten malûm-u aliniz Meksika ve Yunanistan'da öğle vakitleri yetişkinler de uyuyorlar. Dükkânlar bile bu zaman zarfında kapalı.


Şimdi efenim Amerika Birleşik Devletlerili birkaç tane kendini uzman zanneden zat-ı muhterem öğle vakti uyumanın yüksek tansiyon riskini arttırdığını iddia ediyorlarmış.
Her gün öğle uykusuna yatanlarda yüksek tansiyon riski yüzde ondokuz daha fazlaymış.


E peki bizim öğretmenlerimiz aptal mıydılar ki bizi her gün zorla birer saat uyuttular?