Bu Blogda Ara

Sayfalar

06 Şubat 2010

Tutsaklık

Şu Cumartesilerden nefret etmeye başlıycam :-((
Saat kaç olmuş hala dükkandayım :-(
Sanki dünyanın tüm işlerini ben bitiricem, işim de Karadeniz'e kapak yapmak :-)
(Mıdrıdnazak ahad ralod rib amatsu.)

Ekomoni düzelicek de, haftalıklarımız artıcak da, refaha erişicez de, elalem hiç bir iş bilmeden milyarları (Etl) götürücek, biz de burda üç kuruş otuz paraya fırça yiyicez, yediğimiz bu fırça yanımıza kar kalıcak, sorna da kırıcaz götümüzü eğicez kafamızı, büyükbaşlara birer dolar daha kazandırıcaz, ya biz ne olucaz?

Kafayı mı yiyelim?
Doğrusu aç kalınca iyi gıda oluyor :-) Haklısınız ... Sahi yanında suyundan da koymamı ister misiniz? Kuru kuruya kafa yenmez çünkü ...
Boğazlarınızda kalma riski vardır ... En fazla Kefeliköy'e kadar gelir, orda tıkanır kalır, Beykoz Derbisini dahi göremez ... İddam da tecrübeyle sabittir :-))

05 Şubat 2010

Sevgililer Günü Dalgası

Şurda sadece bir hafta kaldı, herkeste bir telaş bir hazırlık ...
Sevgililer Günü belki bir çok kişi için çok önemli olabilir, fakat bu dünyada sadece çiftler yok, yalnızlar da var ... Ama kısmetsizlikten yalnız kalmış, ama yalnızlığı tercih etmiş.
Kaldı ki herkesin sevgilisi olucak diye herhangi bir mecburiyet de bulunmamakta.
E o zaman bu vaziyet-i umumiyede neden ısrarla gözümüze sokuluyor bu mevzu?
Yalnızlığı seçtiysek suç bizim mi?

Kaldı ki gerçek sevgi bir günle sınırlandırılmaz, sonuna kadar sürer.
Eğer bir süre sonra bozuluyorsa bu sevginin yeteri kadar kuvvetli olmadığını gösterir.
Başka bir deyişle bir kişi diğer kişiyi esasında sevmiyordur, sadece onunla arkadaşlığı menfaat icabıdır, yani tabiri caizse "İşi bitene kadar", sonra da "Tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna".
Bu fikr-i sabitin aksini ispatıyla birlikte iddia eden varsa beri gelsin, yorumlarım sizi bekler :-)

01 Şubat 2010

Cama Vuran Yağmur

Şubat Başı ...
Dünden beri ısrarla kavgalı olan ve Gündüz vakti Güneşin arabuluculuğuyla kavgalarını askıya alan Lodos ve Poyraz müsabakasından galip çıkan Sağanak Yağmur oldu Akşam vakti :-))

Gerçi Meteor bas bariton bağırıyor ki Kar'a esir kalmayın, kanatlarınız takıp Hav'a uçun ya da kalplerinizde Den'izi bulun, alın ellerinize birer bardak Sütlü Sıcak Çaklıt, yanına da birer Donut, geçin pencere kenarına, iğne gibi camlara vuran Yağmur'u temaşa eyleyin :-)
Taa ki canınız sıkılıncaya kadar.
İster tek başınıza olsun ister arkadaşlarınızla hiç fark etmez, belki bu yazdığım Arap'a burya -Nah- park etmezse bile sabahın köründen gecelerin birer yarılarına kadar çalışıyor da olsanız, bu çalışma sonunda gün bitimi uykusuz ve bitkin kalsanız, yolculuklarınız sırasında Devletin Banli Treninde içleriniz de geçse, veya tam tersi mesaileriniz günlerinizin çok küçük bir kısmını da kapsasa ve tembel tembel kaya üstünde bomboş da otursanız, kendinize sadece birer Yarım Saat ayırın ve bu dediğim şeyi yapın ... Emin olun hayata bakış açınız dahi değişebilir, çünkü Çarşı Kanunu serttir, bir anda çocuklarınız çarşıda da verebilir, yeter ki dışardan konulmasın bahçelerinize :-)

Haa, bu yağmurların bir iyilikleri varsa o da yazın su sıkıntısı çekmiyicez demektir. Yeter ki kışın yağmuru bol görüp de mevcud suyu israf etmiyelim.

Bir İhtar:
Yarın akşam Kar Bastırıcak, Baritonmıycak veya Tenmiyorucak :-) Aman dikkatlı ve tedbirli olun, benden yazması, başkaları kışabilir, ama ben yazarım, kışmam :-))
Bu sefer size bir şarkı armağan etmek içimden geldi:
Dinlemek için Lütfen Tıklayın:

Yağmur
----
Önüm arkam sağım solum sobe
Korkarım ki bu defa saklanamadın
İçimde kalmadı desem yalan
Gözünün ortasına patlatamadım

İçim dışım herşeyimken
Özüm sözüm sevgilimken
Neden neden neden hiç anlamıyorum
Ve sanırım senden nefret ediyorum

Yağmur sen de vurup durma şu cama
Onu görmek istemiyorum artık
Onu sevmek istemiyorum artık
Yağmur sen de vurup durma şu cama

Uyu uyu uyu biraz büyü
Sayende bozuldu aramızda büyü
Yazık bana yazık ne körmüşüm
Geceleri seni düşümde görmüşüm

İçim dışım herşeyimken
Özüm sözüm sevgilimken
Neden neden neden hiç anlamıyorum
Ve sanırım senden nefret ediyorum

Yağmur sen de vurup durma şu cama
Onu görmek istemiyorum artık
Onu sevmek istemiyorum artık
Yağmur sen de vurup durma şu cama
----
Ceynur
Aşk Yağmur Ve Çikolata (2009)

31 Ocak 2010

Yağmur

Bu benim belki de bilmem kaçıncı yağmurlu yazım, ama yine de bıkmıyorum. Kaldı ki elbet yağıcak, Şubat'a giricez yarın :-) Hava Durumu Şubat'ta zaten bir soğuk haliyle gelicek, gelmezse olmaz.

Aslinda yağmur iyi oluyor biliyor musunuz?
En azından Alış Veriş Merkezlerine tıkılmak için bahane :-)
Bu arada yerdeki karlar da kalktı -mı abaca?- Dağları saymıyorum.
Yine de şu hava biraz istikrarlı dursa çok daha iyi olucak kanımca. İnşallah bu gelicek olan İkinci Soğuk Dalgasında Grip falan olmayız, zaten daha yeni atlattım, kaldıramam bir daha ...

Aman siz de dikkat edin, terleyip de üşütmeyin, bir de Limon'u sofralarınızdan sakın ola eksik etmeyin. Benden söylemesi, ilaçlardan daha faydalı ... Tüm dertlere deva, hastalara şifa, sağlığa da ekıstıra, sulu olursa daha da iyi olur. Emin olun, Supradin + Bekozim + Kalsum Sandoz + Bilumum Vitamin İlaçları'nın Toplamından fazladır Bir Adet Limonun muhteviyatındaki Ce Vitamini ...

Kışın Zürefanın Düş Günü'nde beyaz giyen adamın sözünü dinleyin.
Ya da burdan yüzbinlerce kilometre uzaklardaki bir diktatörün tam konuşmasına başlıycakken bir anda hapşıran ve en öndekinden başlıyarak beş sıra boyunca orda mevcud bulunan insanatın kurşuna dizilmesine sebep olan ve ancak beşinci sıradan sorna hapşırdığını itiraf edip diktatörün de "Çok Yaşa!" dediği az muhterem çok şeyveren zat-ı şahanenin içinde bulunduğu vaziyet-i rezilliyeye düşmeyin :-)