Bu Blogda Ara

Sayfalar

07 Aralık 2010

Havalar Nereye Gidiyor?

Bugün Aralığın Yedisi.
Hava dışarda günlük güneşlik.
Bir sorun bakalım neden?

Çünkü malesef üç yıl ewel gündemde "Küresel Isınma" olayı vardı ya, aslinda gündemden hiç bir zaman kalkmaması gereken, fakat bazı işgüzar patron, geri zekalı zengin, annesi genel kullanıma açık bazı evlerde hızmatçılık yapan amerkalı kesiminin işine gelmediği gibi bazı zevat-ı kiramın da işlerine bu mevzuat-ı umumiyeyi tutmak gelmedi. Fakat bilmiyorlar ki bu konu onların da başlarını afiyetle yiyecek.

Uyanın millet, Doğa insanlardan intikamını almaya başladı.
O kadar söylendi, bir derece bile ısınsa geri dönüşü yok diye, ama dinlemediler.
Artıkım geri dönüş için çok geç, dünyanın sonuna hazır olun.

Konuya vakıf olamıyanlar lütfen Blog'umu dolaşsınlar, mutlaka konuyla ilgili yazımı bulucaklardır.

Geri Dönüşüm Kukusu


Hayatından silmek istediklerini "Gerçekten" sil.
Çünkü "Geri Dönüşüm Kuku"nda bekletirsen sistemini yavaşlatır.

Belki de yalancı arkadaşlarına bir teşekür borçlusun, çünkü sana gerçek dostlarının kıymetini hatırlattıkları için.

Anlamı:
Geçmişe takılıp kalma, hayat sana ne kapılar açacak ve karşına ne fırsatlar çıkartacaktır.
Eğer takılıp kalırsan geçmişe, bu şansı göremezsin.
Bu arada arkadaş sandığın birisinin kazığı da çok kötüdür.

06 Aralık 2010

Tuzluyayım Da Kokma

Başlık da ne alaka?
Kesk-i Alaka.

Ama günümüzde malesef büfe zevat-ı kiram-ı aptaliyelerin sattıkları yiyeceklere "Israrla" tuzu boca etmelerinin sebebini anlamıyorum.
Hele ki günümüzde tuzun zararlarını bangır bangır gazeteler yazarken.
Tuz tüketiminin kan basıncını yükseltebiliceği ve bu yüksek basıncın da kalp krizi ve inme riskini arttırabiliceği doktorlar tarafından zaten hal-i hazırda malumdu, biliniyordu.
İngiliz Tıp Dergisi'nde yapılan bir çalışmaya göre bu bağlantı artık gerçek anlamda kanıtlandı.
Aynı çalışmada günlük tuz tüketiminin en fazla 5 (Yazıyla BEŞ) gram olması sağlığımızın korunması için yeterli olduğu da ortaya çıktı.
Çünkü yiyeceklerin içlerinde tuz hal-i hazırda kafi miktarda zaten mevcud.
Örnek mi?
Etin, sütün, yumurtanın, sebzenin içinde doğadan gelen mineraller içinde vücuda girmesi gereken miktarda tuz da var, çünkü tuz da doğada bulunan minerallerden birisidir.
Etler hazırlanırken tuz ile mumyalanır.

Bu konuyla ilgili de eski yazılardan birisinde yine sizlere dert yanmıştım. Fakat bu konu yeniden hortlamaya başlamakla kalmadı, resmen konu ölü olmasına rağmen şimdilerde diriltildi.

Buraya kadar okuduklarınız sağlıkla alakalı olan kısmı, bir de bu işin ağız tadı kısmı var.
Herkes tuzlu yemek zorunda değil.

Sevgili cemaat, siz siz olun, eğer büfeden aldıklarınıza büfeci sizin isteminiz dışında tuz atıyorsa sakın sattığını almayın, geri iade edin. Böylece öğrenir tuz kullanılmaması gerektiğini.
Cezası ne mi olmalı?
O sandeviçi bol tuzla kendisine yedirilmeli.
Zuhahahaha