Nesli Tükenmek Üzereyken Keşfedildi

Bu sağanak yağışlarla dolu kasvetli ve yalnız geçirdiğim Cumartesi gününü güzel bir haberle bitirelim istedi ben.

Bu sefer uluslararası basına gidiyoruz, ta Endonezya'ya. Önce haberimizin resmine bir bakalım.

Sumatra Adasında birkaç gün önce keşfedilen Tapanuli adlı orangutan yüz yıldan beri keşfedilen ilk büyük maymun türü.

Ancak nesilleri tükenme tehlikesi altında, çünkü doğada sadece sekizyüz adet nüfusları var.

İşte bu sevimli orangutan sayın James Askew'e poz vermiş.

Fal Täým. Uçak Taym. Blog Taym. Yummie Täým.

Genelde gittiğim yerleri pek reklâm etmeye niyetli değil ben. Ama ne zaman Zoi Cafe'ye gitsem de Atatürk Havalimanı'nda uçak günlüğü yazmaya başlasam yanında içtiğim o güzel kahveyi ve yanındaki dün bahsettiğim fal kâğıtlarını görsem eskiden Tipitip veya Falım alamet-i farikalı çikletlerin geçmişte kalan nosthâlgiesini paylaşmadan yapamıyorum.

Bugün de uçakların resimlerini çekerken gelen iki fincan kahvemle birlikte gelen ve birbirine en çok yakışan iki renkli iki ayrı mani mektubunu da paylaşmadan olmazdı.

Önce gelen beyaz olanda yazanlar aynen şöyle:

Yağmur yağmaz her gün

Dağılır gider bu hüzün

Bir gün bulacak seni de

Aşk para bir de ün

Sonra gelen kırmızı olanında da şunlar yazıyor:

Gelecek uzun yoldan

Yapacak güzel bir plan

Gönlün ona kayınca

Edecek aşkını ilan

Not: Hayat kahvesiz bir hiçtir. Hele de kahvesiz geçen bir gün benim için yaşanmamış sayılır.
Fal olsa da tadından yenmez. Ama hayat fallarla yürümez.
Fala İnanma Falsız da Kalma.

What's App Çöktü İnternet Karıştı

Dünyada sanki başka önemli şey yokmuş gibi bu sefer What's App'ın çöküşünü konuşmaya başlıyoruz. Sonuçta biliyorsunuz sanal dünyanın anlık haberleşme sistemi. Varlığı bazen çok da önemli değil, What's App'a gelene kadar dünya üzerinde haberleşilebilinecek bir sürü yöntem var.

Ancak bazıları böyle düşünmediği için en ufak bir erişimsizlikte herkes bir tarafları suçlamakta.

Efenim dün What's App çökmüş, dünya üzerinde birmilyar kişi erişimde ve haberleşmede bir sorun yaşamış, üstelik de güvenlik açığından şüphelenmişler.

Henüz hem What's App veya sahibi olan Facebok'tan ya da Mark Zukerberg'den bu konuyla alakalı herhangi bir açıklama gelmedi. Ama her güncellemede de bu sıkıntı yaşanmaya devam edeceği kesin.

Dilerim bu sorun da tez zaman zarfında çözülür de bu birmilyar kişi de rahata kavuşur.

Atatürk Havalimanı Uçak Günlüğü - 4 Kasım 2017

Bugün İstanbul'da kesif bir sağanak yağışlı yağmur var. Ama bilirsiniz, uçağın piste konabilmesi için yağmur çok da fazlama bir etken değil. Sadece pist biraz kayganlaşır, bu kayganlık da uçağın fren yapma mesafesini biraz uzatır o kadar.

İşte bugünkü sahnemiz burası, ancak bu resmi çekerken henüz sağanak başlamamıştı.

Şimdi bu sahneye giren aktörlerimize ya da kuşlarımıza veya uçaklarımıza bakalım.

İlk olarak Kırmızı Kuyruk gelirken.

Aynı uçak piste tekerleklerini koyarken.

Bir başka Kımızı Kuyruk gelirken, sanki inşaat vinçinin içinden geçecek gibi duruyor.

Ama az önceki vinci teğet geçti.

Ve sâlimen havalimanına indi.

Bu da başka bir Kırmızı Kuyruk, havalanıyor mu konuyor mu belli değil gibi görünmekteyse dâhi uçağımız şu anda tekerleklerini piste koyuyor.

Bu da Aeroflot'unki, uçağın altında gördüğünüz camdan yansıyan ışık değil, bizzat uçağın kendi ışığı.

Ve bu da Moskova'dan gelen Aeroflot'un tekerleklerini yere koyduğu an.

Ve işte bir Kırmızı Kuyruk daha.

Bu da formasından tanıdım, Mısır'dan gelen. Yere konduğu anın resmi yok, çünküsünün cevabı alttaki resimde.

İşte bu. Emirates Aygırı hareket için komut beklerken. Hep gelişini yakaladığım uçak bu sefer hareket için bekliyor.

Bu da Hollanda'dan gelen Kâlem uçağı. KLM için de ben bu adı buldum şimdi. Yalnız öyle bir göz aldanması var ki sanki evlerin damlarına konacak.

Bu da bu yazımdaki son uçak olan Kırmızı Kuyruk. Evlerin arkasından piste tekerleklerini konduracakken yakalandı.

Bu sefer kameramın ayarlarını biraz değiştirdiğim için uçakların hiçbirinin kuyruk tescillerini okumam mümkün değil, çünkü ayarın gerektirdiği azami yakınlaştırmaya rağmen resimler de pencere arkasından çekildiği için çok net de değil.

Ben bu yazıyı size hazırlarken belki yolunu şaşırmış belki de zamanını ıskalamış bir Kırmızı Kuyruk doğu yönünde tam üstümden geçti.

Yandaki binanın çatısına konmuş bir martı bile bana hayretle bakıyordu. Belli ki o da neden buradan bir uçak geçti diye şaşırmış.

Ve kule görüntüsü ile birlikte giden bir uçak. Sanırım bu da Kırmızı Kuyruk.

Son olarak da başka bir tane daha. Arkasından el sallayın.

Yazımı Bitirdiğim Saat Olan 17:50'de Ekleme

Bu yazımı 2018'de okuyacak siz sayın okuyucularım için de bir açıklama yapmam gerek.

Biliyorsunuz yakın zamanda İstanbul'a adı henüz belli olmayan ama tahmin de edilebilecek ve de tamamen bittiğinde dünyanın en büyük havalimanı olacak olan yeni bir havalimanı yapılmakta. Bu üçüncü havalimanı yapılınca da Atatürk Havalimanına belki de uçak inmeyecek ve kalkmayacak.

Bunlar belki son uçaklar değil ama ileride bu yazımı okuyacak olanlara birer anı olarak kalması dileklerimle bugünlük uçak avım sona ermiştir.

Herhangi bir yerde bir uçak geçerken görürseniz arkasından el sallayın.

Çıktığı Gün Çalındı

Dünyada en çok merak edilen şeylerden biri de Ayfon'un yeni modelleridir. Her yıl Ekim ayında Ayfon yeni modelini piyasaya takdim eder.

Ancak bu yıl özel olarak üretilen Ayfon X (10) modeli telefon Ayfon'un onuncu yılı şerefine geçen gün piyasaya sunuldu.

Her yıl yeni Ayfon piyasaya sürülürken Elma dükkânlarında uzun kuyruklar oluşur, çünkü hâlk yeni Ayfonlar için Steve Jobs'a para kazandırmaya çok meraklıdır.

Ancak bu merak bu sefer bir hırsızlığa konu olmuş, çünkü Amerika'da bulunan San Fransisko'daki Apple Store önünde mağazanın açılmasını bekleyen dağıtım aracının soyulduğu haberi ulaştı bize.

Bu soygunun Steve Jobs'a mâliyeti ise 1.400.000 Türk Lirasıcık 313 adet Ayfon X telefon.

Bu arada hemen söyleyelim, Ayfon X telefonun 256 GB olanı Türkiye'de 6900 Türk Lirası'ndan satışa sunulacak.

Saygılar Hocam

Öncelikle yazıma başlarken bir şeyi düzeltmem gerek. Hoca Camide.

Bu ifade yanlışlığını düzelttikten sonra haberimize geçelim. Bu yazımda Şırnak'ın Belveren beldesinden güzel bir haber paylaşacağım.

Belveren beldesi Şırnak'a bağlı beşbin nüfuslu bir beldemiz. Ancak evler çok kalabalık olduğu için öğrenciler evde ders çalışamıyorlardı.

Üstelik Belveren'den üniversitelere giriş oranı uzun zamandan beri sıfırdı.

Bu durum karşısında sekiz idealist öğretmen terk edilmiş eski bir odayı kütüphaneye çevirdiler ve öğrencilere okul sonrası gönüllü olarak ders vermeye başladılar.

Böylece beldenin kaderi değişmeye başladı.

Son yıllarda yüz öğrenci üniversite sınavını kazanmayı başardı.

Sadece geçen yıl yirmibir yeni lise mezunu üniversiteli oldu.

İşte bir başarı öyküsü, bu kupa da onlara güzel bir hediyem olsun.

Tipitip - Falım - Zoi

Son zamanlarda sıkça gittiğim ve okuduğunuz yazıları hazırladığım bir mekânda yeni bir uygulama başlamış. Kahve yanında gelen çikolata kavanozuna yapıştırılan kâğıtta eskiden Tipitip çikletleri gibi fal çıkıyor. İşte onlardan biri:

Yazının açılımı şöyle çıktı bugün:

İçinde yanar bir kor

Sana aşkı içini yakıyor

Gitsen su da döksen

Söner yine de zar zor

Güzel bir nostâlgie olmuş, hayırlı uğurlu ve bereketli olmasını diler ben.

En Pahalı Viski Fos Çıktı

Bir zamanlar bizde "Sahte Rakı" üretilirdi, rakının içine katılan olması gereken alkolün yerine olmaması gereken ucuz alkol katıldığı için insanların gözlerini kör ederdi.

Ancak bu haberi dikkât çekici yapan şey dünyanın en medeni memleket olduğu iddia edilen İsviçre'de olmuş olması.

Efenim Çin Halk Cumhuriyetli milyoner yazar Zhang Wei İsviçre'de adı açıklanmayan bir hotelinde yüzotuzdokuz yıllık bir viskinin kâdehine otuzsekizbindörtyüz Türk Lirası ödeyerek dünyanın en pahalı viskisini içmiş.

Ancak 1878 yapımı olduğu sanılan Macallan alamet-i farikalı İskoçya menşeili viski İskoç uzmanları şüphelendirmiş.

İskoçlar bunun üzerine araştırmışlar ve viski şişesinin üretim yeri eteketi ve mantarının birbirlerini tutmadığını anlamışlar.

Şişenin içindeki viski ise 1972 yılında üretilmiş.

Hotel de bu büyük yanlışlık sonrasında Zhang Wei'ye parasını iade etmiş.

Zhang Wei ise yaptığı açıklamada "Şişeyi gözümün önünde açmışlardı. Çok şaşkınım" demiştir.

En Çok Şefkât Köpeklere

Biz toplum olarak çok da şefkâtli olduğumuz pek söylenemez. Ancak yine de aramızda insaflı olanlar hâlen mevcut.

Aslında tam olarak da beklediğim bir haber değil ama yine de paylaşmak istiyor ben bunu sizlerle.

Efenim Amerika'da bir araştırma yapmışlar, bu araştırmada da insanların kendi türlerine göre köpeklere daha çok şefkât gösterdiklerini ortaya çıkartmışlar.

Köpeklerin savunmasız olmaları da bu yoğun duyguları tetikliyormuş.

Aslında insanlar kadar birbirlerine düşman olan başka bir canlı türü olmadığını, akrabaların birbirlerinin zayıf bir noktasını bulduklarında hemen saldırmaya meyilli olduğunu ben kendi gözlerimle yaşayarak öğrendim.

Her ne kadar Tanrı böyle şeyleri hoş görmese dâhi gerçekte bu olay böyle.

Sırf bu yüzden bile başka insanlara vakfedeceği sevgisini kedi ve köpeklere bahşeden bir sürü arkadaş tanıyorum.

Aslında belki de onlar haklı, insandan vefa göremeyince dostluğu hayvanlarda arıyorlar.

Yalan mı?

Camide Cep Krizi

Bugün Cuma. Biraz sonra hepiniz camilere akın edip Cum'a Nemazı'nı eda edeceksiniz inşallah.

Ancak bugün sizlere bir konuyu hatırlatacak ben. Ne zaman? Resmi gördükten sonra.

Biliyorsunuz şu akıllı telefonlar piyasaya çıktığından beridir herkes biliyorsunuz ellerinde cep telefonları sürekli internette gezinti içinde.

Başka bir yazımda artık kitap okumanın bile cep telefonlarıyla oynamaktan zeman kalırsa insanların akıllarına gelebildiğinden bahsetmişti ben.

Bugün siz de bir değişiklik yapın. Bakınız efenim Türkiye Diyanet Sendikası bir açıklama yapmış, bu sefer inokta olmayan basına yansıtıldığı şekilde aynen aktarıyor ben.

Cuma Hutbesi okunurken cemaatin cep telefonlarıyla ilgilenmesinden imamlar rahatsız.

Camiler internet sayfalarında gezilebilecek yerler değildir.

Evet kabûl ediyorum cep telefonu çok büyük bir icat, ancak bunun yeri kendinizle başbaşa kaldığınız zamanlardır.

Arkadaşlarınızla birlikte bir yerdeyken veya camide hutbe dinlerken cep telefonuyla oynanmaz.

Lütfen bu kurala biraz dikkât edelim, Allah tüm ibadetlerinizi kabûl etsin.

Dolunay Taym Happiness

Belki bir daha Dolunay yakalayamaz ben. Sırf o yüzden İstanbul Vilâyetinin Kartal Kazasında sadece iki dakikacık önce dün cep telefonuna mağlup olan ama başka marka olan kameramla yakaladığım bir Dolunay görüntüsünü sizlerle paylaşmak istedim.

Dolunay sanki bu ay biraz tuhaf mı bakıyor nedir?

Çantalar Tuvaletlerden Daha Kirli

Bunca zamandır çanta taşırım, böyle bir şey olacağı aklıma bile gelmezdi.

Bence sanırım biraz abartmışlar, haberi bir okuyalım önce.

Efenim bahse konu haberimize göre kadınların her zaman kullandıkları ve içlerinde neler olduğu belki de kendileri taraflarından da bilenmeyen çantaların tuvaletlerden daha kirli olduklarını Amerikalı birkaç bilim adamı tarafından ortaya çıkartıldığından bahsetmekte.

Aynı uzmanlar kadınlara çantalarını dış mekânlarda yere koymamaları konusunda ikaz etmişler.

Aslında haksız da sayılmazlar, yolda yürüdüğümüz zeminin temizliği konusunda büyüklerimiz sürekli bizim kulaklarımızı çekerler.

Bir de bir hakikât mevcud ki acaba tuvaletlerimizi temizlediğimiz kadar çantalarımızı da temizleyebiliyor muyuz?

Yorum bölümü yine açık.

Sigara Arabası

Benim Web-Log'umu okuyanlar yıllardır sigaraya düşman olduğumu sanıyorum bilirler.

Hem ekomoniye zarar, hem de sağlığa zarar.

Hani bir söz vardır, "Parayla rezil oluyoruz" diye, bunu başka yerlerde de hele de hizmetin aksadığı yerlerde sık sık duyabilirsiniz veya sanal ortamlarda okuyabilirsiniz.

Bu yazımda sizi İzmir'de berberlik yapan sayın Erdin Sökmen'i tanıtacağım. Daha doğrusu her gün içtiğimiz sigaranın ne büyük bir masraf kapusu olduğunu anlatacağım.

Efenim bu yazımdaki kahramanımız İzmir'de yaşayan ve eskiden günde üç paket sigara içen bir vatandaşımız.

Bir süre önce bizleri kendisine esir alan sigaraya karşı savaşını kazanmış. Kazanmakla kalmamış, günlük sigara masrafını bir damacanada ondört ay boyunca biriktirmiş, sanki sigaraya harcadığı gibi bu parayı unutmuş.

Tabi atasözümüzün de belirttiği gibi damlaya damlaya göl olmuş bu zaman zarfında.

Günde otuzbeş lira birike birike onbeşbin liraya kadar ulaşmış.

Erdin Bey de bu paranın onbin lirasıyla ikinci el kullanılmış bir otobomil almış, kalan beşbin lirayı da kızının okul masrafı için ayırmış.

Üstelik de buna hâlâ devam etmekte.

Bu sigara öyle illet bir şey ki insanın hem ekomonisine hem sağlığına zarar.

Siz siz olun, böyle başarılı insanları örnek alın, sigaradan kurtulup hem sağlıklarınıza kavuşun, hem de boşuna mesârif etmeyin, paranız cebinizde kalsın.

Ani Ölümden Koruyor

Biraz da sağlık konularına girelim bu seferki yazımızda.

Biliyorsunuz yeni doğan bebeklerin emzirilmesi gerektiği doktorlar tarafından sürekli dile getirilir ve yeni annelere de emzirme konusunda gerek büyüklerimiz tarafından gerekse doktorlar tarafından sürekli öğüt verilir.

Bu yazımda emzirmenin bir faydasını da eklemeyi istiyorum. Efenim Amerikalı araştırmacılar durmamışlar araştırmışlar, anne sütüyle beslenen bebeklerin "Ani bebek ölümü sendromu"na yakalanma oranının yarı yarıya azaldığını ortaya çıkartmışlar.

Habere göre yılda yirmibin bebek malesef bu sendrom yüzünden hayatını kaybetmekte.

Onun için sevgili anneler, siz siz olun bebeklerinizi emzirmekten sakın ola ki çekinmeyin.

Efsahane Firma Ceplere Yenildi

Sabah sabah resim çekmeyi kendilerine bir uğraşı olarak seçen siz sayın okuyucularımıza aslında biraz kötü sayılabilecek bir haberle güne başlıyoruz nedense.

Resim çekenler bilirler, dünyanın en iyi kameraların bir tanesi de Nikon'dur.

Ancak Nikon kendini akıllı sanan telefonların kameralarına mağlup olmuş.

Nikon'un sözcüsü sayın Luan Xiaofei inokta olmayan basına yaptığı açıklamada "Cep telefonlarının kâliteli resimler çekmeye başlamasıyla fotoğraf makinelerinin satışlarının aşırı derecede düştü" diye özetleyerek Çin Hâlk Cümhûryeti'ndeki fabrikalarına kilit vurduklarını söyledi.

Ancak Nikon diğer ülkelerdeki fabrikalarında şimdilik üretime devam edecek.

Ancak zaman ne gösterir bilinmez.

Konu Nikon olduğu için örnek görselimiz Nikon'dan.

Ben şimdi burada bir tartışma başlatıyorum:

Sizce hangisi daha iyi? Cep telefonları mı, yoksa babadan kalmanın gelişmişi olan fotoğraf makineleri mi?

Yorum sizlerin.

Hava Kirliliği Rekoru

Son zamanlarda havamız gittikçe kirlenmekte biliyorsunuz.

Bu sefer görünüşten değil, Dünya Meteoroloji Örgütü'nden verilerinden bahsedeceğim sizlere.

Ancak haber bugün çıkmasına rağmen zamanı biraz geçmiş.

Efenim kurumun geçenlerde açıkladığı 2016 verilerine göre atmosferdeki karbondioksit yoğunluğu son on yıl boyunca arttığı değeri son sekizyüzbin yılda görülmemiş değerlerde arttığından bahsediyor.

Resimdeki yazıyı her zamanki gibi düzenlemeye çalışırken bile çok zorlandım.

Ekim ayının bu son yazısında biraz felâket tellallığı yapıyorum ama malesef geldiğimiz nokta bu.

Dilerim herkes ama herkes üstüne düşen vazifeyi yapmaktan çekinmez, hele de artık beton yığını hâline gelen İstanbul'da.

Cadılar Bayramı

Bu gece Cadılar Bayramı.

Son zamanlarda memleketimizde de kutlanmaya başladığı için Cadılar Bayramı mübârék olsun.

Hepinize bayramın sembolü olan bal kabaklı kara kedili uçan süpürgeli bir gece diler ben.

Evlilik Hafıza Dostu

Yazıma başlamadan önce şunu belirtmeliyim ki evliliğe hayat boyunca pek de sıcak baktığım söylenemez, eskiden evlilik konusunda yazdığım yazılarımı okuyanlar bileceklerdir.

Ancak İngiltere'de bulunan Loughborough Üniversitesi boş durmayıp bir araştırma yapmış, araştırmasında da evli çiftlerin bunama riskinin bekârlara göre yüzde altmış daha düşük olduğunu ortaya çıkartmış:

Araştıran uzmanlar çiftlerin birbirlerinin sağlıklarına gösterdikleri dikkâtlerin sayesinde hafızalarını koruduklarını belirtiyorlar.

Ben de diyorum ki evlenmek için karşılıklı sevgi olması gerekir, sadece evlenmiş olmak için evlenmek de sağlığa zararlı.

Atatürk Havalimanı Uçak Günlüğü - 30 Ekim 2017

Bugün nedense Atatürk Havalimanında bir tuhaflık var, alandan kalkan bunca uçağa rağmen inen bir uçak yakalamayı başaramadı ben.

İşte gidenlerden biri.

Aynı uçak, sadece birkaç saniye var iki resmin arasında.

Kırmızı Kuyruklar sefer için bekliyor.

Bu da Kuveyt'e giden uçak.

Bu da ilk iki resimdeki uçak henüz yerdeyken.